SEO

SEO Öldü mü ?

Bildiğiniz üzere Google Arama Motorunun algoritması her yıl güncellenmektedir.
Google’ın 2010 yılında 516 algoritmada değişiklik yaptığını biliyor musun?

Bu sayı 2016 yılında 1653’e 2018 yılında 3234’e yükseldi. Son iki yıl için elimizde herhangi bir veri yok fakat bu sayının sürekli olarak arttığını söyleyebilirim.

Her gün 9’dan fazla algoritma değişmekte ve Google’ı manipüle etmenin veya hile yapmanın artık kolay olmadığını biliyoruz. 

Peki SEO Öldü Mü?

Hadi gelin verilere bakalım ve neler yapmamız gerektiğini konuşalım.
Google’da her gün kaç arama yapılıyor biliyor musun?

Kabaca günde 5.6 milyar arama. 

Bu da yılda yaklaşık 2 trilyon arama demek.

Bu kadar arama olmasına rağmen çok fazla içerik üretiliyor.
 İnternette birçok konuda aşırı miktarda içerik bulabileceğiniz yaklaşık 1 milyar blog mevcut.

Örneğin; ‘what is digital marketing?’ nedir gibi uzun kuyruklu bir cümle ararsanız, tüm dünyada bu aramanın ayda 11,300 kez yapıldığını ve 665,000 içeriğin bu soruya cevap vermeye çalıştığını görürüz.

Dijital Pazarlama Nedir ?

Diğer bir deyişle, arz talepten oldukça fazladır. 

Tek kelimeden oluşan terimlere baktığımızda, bunun daha da fazlasını görüyoruz. Örneğin ‘banana’ kelimesine bakalım:

Banana Google Sorgusu

640,300 global arama oldukça büyük bir sayı gibi gözükmekte fakat 880,000,000 milyon sonuç mevcut. Tabii ki tüm sonuçlar meyve olan muz ile alakalı olmayabilir fakat arama hacmi ile kıyasladığımızda çok fazla içerik olduğunu görüyoruz. 

İçerikten daha fazla arama hacminin bulunduğu arama terimlerini de hala bulabiliriz fakat içerik üretiminin arama hacmini aşması eğilimi sürekli artmakta.

Bunun üstüne Google, insanların sorularını web sitesine gitmeden yanıtlayan bir arama motoruna dönüşüyor.

Dejan SEO’ya göre, Google soruları yanıtlamaya başladığında tıklama oranlarında şiddetli bir azalış gördüler. Şu hava durumu sorgusundaki değişime bir bakın:

Hava Durumu ile İlgili Sorgu

Hava durumu ile ilgili sorgulardan gelen tıklamalar %46’dan %7’ye düştü. 

Bu trend o kadar yaygın hale geldi ki Google’ın organik listelere(SEO sonuçları) verdiği trafik yüzdesi zamanla azalıyor. 

Google Tıklanmama Oranı

Peki bu SEO’nun öldüğü anlamına mı geliyor?

Aslında tam tersi. 

SEO Ölmedi. 

Tüm bu bilgiler ışığında, SEO hala nasıl ölmemiş olabilir?

İlk olarak, tüm pazarlama kanalları zamanla önemli hale gelecek. Asıl soru, bunun ne zaman olacağı?

Aynı şeyi Facebook, Instagram, Twitter, ve hatta e-posta ile pazarlama için söyleyebiliriz.

Alttak görselin internette yayınlanan ilk banner reklamı olduğunu biliyor muydun? 

İnternette Yayınlanan İlk Banner Reklamı

Bu banner reklamını hangi firmanın yayınladığını tahmin edebilir misin? Bu firma AT&T isimli, merkezi Teksas, ABD’de bulunan çok uluslu bir telekomünikasyon şirketidir.

Bunu gören insanların %44’ü reklama tıkladılar. Şimdiki banner reklamlarının ise ortalama tıklama oranı %0.5’a kadar düştü.Gerçekten inanılmaz bir düşüş değil mi? 

Yukarıda bahsettiğim gibi bu tüm kanallar için geçerli bir durum. Instagram katılım oranının yer aldığı tabloya göz atalım:

Instagram Katılım Oranları

Sponsorlu ya da normal bir post olması önemli değil  Instagram’daki eğilim katılımın azalması yönünde. 

Bu yüzden Gary Vaynerchuck ve Grant Cardone gibi insanların Instagram’ın her yerinde kendi telefon numaralarını paylaştıklarını görebiliriz:

Instagram’da Kendi Telefon Numarasını Paylaşan Gary Vaynerchuk

 

Bu yolla, etkileşimlerini azaltan algoritmalar veya platformlarla uğraşmak zorunda kalmadan hayranlarıyla doğrudan iletişim kurabiliyorlar.

Katılımın azalmasına rağmen, Instagram’da %150 oranında artan sponsorlu gönderileri görüyoruz.

Diğer bir deyişle, insanlar hala para harcıyorlar çünkü bir ROI (yatırım getirisi) oranı görüyorlar. Dijital reklam harcamalarında da durumlar aynı. 

2016-2021 Yılları Arasında Reklam Harcamaları Değişimi

Sayılar artışta çünkü şirketler ROI (yatırım getirisi) sağlıyorlar. 

Peki SEO Hala Nasıl Ölmedi?

Yukarıda söylediğim gibi, ölçümlerin sizin açınızdan iyi gitmiyor olması bu yöntemin öldüğü anlamına gelmez. 

NeilPatel.com sitesinin arama trafiğine bir bakalım. 

Neil Patel sadece Google’ın algoritmaları ile değil aynı zamanda diğer pazarlamacılar ile de yarışmak zorunda olduğunu söylüyor. 

Fakat gördüğünüz gibi Google’ın düşüş gösteren tıklama oranlarına rağmen trafiğini büyütebiliyor. 

Tıklanma Oranları Düşmesine Rağmen Trafiğini Büyütmeyi Başaran Neil Patel

Arama yapma işlemine bir bütün olarak baktığımız zaman (insanlar ayrıca diğer platformlardan ve sitelerden de arama yaptığı için sadece Google ve Bing için konuşmuyorum) Google hala %94 gibi büyük bir oranda pazar payını domine ediyor.

Arama Motorlarının Pazar Payı

 

Google’ı hala kullanıyoruz ve arama yöntemi olarak tercih ediyoruz fakat asıl değişen Google’ı nasıl kullandığımız. 

Eskiden Instagram’ı keşfetmek için, Google’ı ticaret için tercih ediyorduk. 

Bu olay yıllar içinde yer değiştirdi ve Instagram’ı daha çok ticaret için, Google’ı ise keşfetmek için kullanılmaya başladık.

Jacob’ın hazırladığı çalışmaya bakalım.

Jacob cilt bakımı ile alakalı ürünler satıyor. Ürünlerinden bir tanesi göz altı morluklarının azalmasına yardımcı olan bir krem. 

Önceden ürünü direkt satmaya yönelik reklamlar yayınlıyorlardı.

Olay.com Öncesi ve Sonrası

Fakat şu an reklam biçimlerini değiştirdiler ve insanları ürün satın almaya zorlamak yerine, onlara göz altı morluklarını nasıl azaltacaklarını anlatan eğitime odaklı reklamlar kullanıyorlar. 

Bu değişimden sonra ROI’leri tavan yaptı. 

İnsanlara önce eğitim tabanlı içerik sunarak, sonra içerik üzerinden satış yaparak tıklama oranlarını %87 arttırdılar, tıklama başı maliyetlerini %30 azalttılar ve dönüşümlerini %100’e kadar arttırdılar. 

Bu Google’ı ticaret motoru yerine keşfetme motoru olarak nasıl kullandığımızı gösteren ve değişimin gerekliliğini anlatan güzel bir örnek.

Seo Ölmüyor Sadece Değişiyor

Şimdi, Google’ın keşfetme motoruna (hem organik aramalarda hem reklamlarda) dönüştüğünü bildiğimize göre, organik sonuçları domine etmek istiyorsak bilmemiz gereken birkaç şey daha var.

Google Görmek İstediğin Siteleri Sıralamak İstiyor

Algoritma çekirdekleri backlinklere, anahtar kelime yoğunluğuna ya da belirli SEO ölçümlerine bakmıyor odak noktaları kullanıcı deneyimleri. 

Eğer sitende milyonlarca backlink bulunmasına rağmen kullanıcılar nefret ediyorsa, site uzun vadede yüksek bir puanla derecelendirilmeyecek. 

en iyi ızgara biftek’ in şu çalışmasına bakın.

Rand Fishkin tüm sosyal medya takipçilerine aşağıdakileri yaptırdı:

En İyi Izgara Biftek Arama Sorgusu

Adım 1: Bu sorguyu Google‘a yazdırdı.

Adım 2: Bu sonuca tıklamalarını ve yüklenir yüklenmez geri tuşuna basmalarını istedi. 

Adım 3: Bu sonuca tıklamalarını ve sitenin içinde biraz gezinmelerini istedi. ( Arama sonuç sayfasına geri dönmemeleri uyarısında da bulundu.)

Etkileşimden 70 Dakika Sonrası

İnanılmaz bir biçimde, 70 dakika sonra ve 4500 etkileşimin ardına sonuç 4. sıradan 1. sıraya çıktı.

Kullanıcı sinyali ile anlatmak istediğim bu. Son kullanıcı olarak Google’ın sıralamalarını nasıl ayarladığını siz belirlersiniz. 

İnsanlar Sadece Google Kullanmazlar. Google Her yerden Veri Toplar. 

Google, sahibi olmadığı site ve uygulamalarda bile bir gün içinde telefonunuzla ne kadar vakit geçirdiğinizi bilir. 

Yani neyi sıralayacaklarını ve nasıl sıralayacaklarını bulduklarında sadece kendi veri setlerine bakmıyorlar. 

Sosyal medya gibi yerleri tarıyorlar ve sonuçları daha da geliştirmek için sosyal sinyalleri kullanıyorlar.

Sosyal medyadan nefret etseniz bile onu daha fazla kullanmanız gerekiyor. Sadece sitenizin Google’da dizine eklenmesine değil ayrıca markanızı kurmanıza da yardımcı olur ki bu da dolaylı olarak sıralamanızın yükselmesi demektir. 

 Google Markaları Sever

Eğer bana inanmıyorsanız Google’ın eski CEO’su ve web spam’ının eski başkanından bu alıntılara bakalım:

Google Eski CEO’sunun Brand Hakkındaki Sözleri

‘Markalar çözümdür, sorun değil..markalar çöplüğü nasıl çözümlediğinizdir.’ -Eric Schnmidit

Ufak bir not: Google 2011 yılında arama sonuçlarında panda update yapmış, markaların sayfalarını daha üst sıralara çıkartmış, çok fazla sayfası olan ama marka olmayan sayfaları da arka sayfalara atmıştır. Matt Cutts ise bu olayın ardına aşağıdaki sözü söylemiştir. 

‘Aslında şöyle bir sınıflandırma aracı oluşturduk, IRS veya Wikipedia veya New York Times bu tarafta ve düşük kaliteli siteler de bu tarafa şeklinde ayırt edilecekti.’ 

-Matt Cutts

İkisi de markalara inanıyor.

Markanız büyüdükçe, sıralamalarınızın da yükseldiğini göreceksiniz.

Neil Patel’ın arama trafiği istatistiklerine yazının başında bakmıştık. Şimdi de son 7 günde ‘Neil Patel’ ismini kullanarak yapılan aramalara bir bakalım:

Son 7 Günde ‘Neil Patel’ İsmini Kullanarak Yapılan Aramalara Bir Bakalım:

Bu grafik yazım hatalarını içermiyor. “Kaç kişinin ‘neil’ yerine ‘niel’ diye arattığını bilseniz şok olursunuz.” diyor Neil Patel. 😄 Bu bizim ülkemizdeki siteler için de geçerli. Mesela ‘watsons’ yerine ‘watsıns’ gibi arama sonuçlarıyla karşılaşabiliriz. 

Google’ın markaları sevdiğini söylüyorum size. Mesela ‘erkek koşu ayakkabıları’ diye arama yaptığımızda Nike, Adidas ve Asics karşınıza çıkıyor. 

Erkek Koşu Ayakkabısı Sorgusu

Markalı arama hacmi, bağlantılar veya alan adı otoritesinden daha fazla sıralama ile ilişkilidir.

Sıralama ile Korelasyon

Nişe Odaklanın

Eski okul sitesi About.com’u biliyor musunuz?

Zaman içinde About.com Google sıralamaları açısından düşüşe geçti ve işletme ölüyordu. Bunun birkaç nedeni vardı:

  • Site tek bir nişe odaklanmadı. Bu herşeyin sebebiydi aslında. 
  • İçerikleri çok vasattı. Konularını detaya girmeden sadece yüzeysel işlediler.
  • Kimsenin okumaya önem vermediği çok fazla içerik oluşturdular. 

Daha sonra Dotdash olarak yeniden markalaşmaya ve niş yapmaya karar verdiler. About.com’daki içerikleri aldılar ve 6 genel odak noktası belirledirler.

Bunu yaparken birçok içeriğin bu 6 odak noktaya uymadığını ya da yeni kalite standartları için uygun olmadığını fark ettiler.Sadece bu yüzden 900.000 makalelerini sildiler. 

About.com İçerik Değişikliği

Verilerden, içeriklerini kendine özgü konusu olanları  sitelere bölerek çok daha fazla trafik aldıklarını görüyoruz. 

Sonuç o kadar başarılıydı ki yeni konu odaklı sitelerinden birisini aldılar ve onu 3 nişe daha böldüler. İşte sonuçları:

About.com İçerik Değişikliğinin Etkisi

Bu gelirlerini %140 oranında büyütmelerine yardımcı oldu. 

Eğer bugünün dünyasında iyi olmak istiyorsanız tek bir nişe odaklanın. Google konuya özgü içerikleri tercih ediyor çünkü bu insanların aradıkları bir özellik. 

Sadece bu açıdan düşünün About.com ya da WebMD ‘den medikal tavsiyeler okumayı tercih eder miydiniz?

Gelecek Kişiselleştirmedir

Hiç fark ettiniz mi Google’da bir şey arattığınız zaman sizde çıkan sonuçlar ile arkadaşınız arama yaptığında çıkan sonuçlar farklıdır. 

Bunun sebebi Google sonuçları sizin için kişiselleştirmeye çalışır. 

Google Kişiselleştirme Grafiği

Bu sadece aramalarda değil, Google kullandığınız akıllı telefondan, Google Home’a ​​ve hatta otonom arabalara kadar her yerde geçerli.

Topladıkları tüm verilerle, tercihlerimizi daha iyi anlıyorlar ve sonra sonuçları ona göre ayarlıyorlar.

Şu açıdan düşünelim, her mekana gittiğimizde ve telefonumuzu yanımızda taşıdığımızda (Özellikle Android bir cihazsa.) Google sonuçları bize göre ayarlamak için bu bilgileri imkan dahilinde kullanıyor.

Websitenizde herkese aynı mesajı göstermeye çalışmayın. Eğer deneyiminizi her kullanıcı için kişiselleştirirseniz, kullanıcı metriklerinizi geliştireceği için uzun vadede daha iyi bir sıralama elde edebilirsiniz.

Neil Patel’in blogu buna güzel bir örnek.

Sayfaya girdiğinizde hangi içeriği görmek istediğinizi seçiyorsunuz ve sonra ilgi alanlarınıza göre sayfa düzenleniyor.

Neil Patel Blogunun İlgi Alanına Göre Seçim Yapabilme Özelliği

Tüm Bu Konuştuklarımızdan Çıkartacağımız Sonuç Nedir?

  • SEO ölmedi, o sadece değişiyor. 😊
  • Elbette tıklama oranları düşüyor ve Google algoritmalarını ayarlamaya devam ediyor fakat bu beklenen bir durum.
  • Google ideal müşterilerinizi SEO ve ücretli reklamlar ile kolayca hedeflemeniz için bunları yapıyor.
  • Google gelmeden önce bu işlemler daha zordu. İşte bu yüzden yılda 100 milyar doların üstünde reklam geliri elde edebiliyorlar.

Son olarak kontrol edemediğiniz şeyler için endişelenmeyi bırakıp bunun yerine adapte olmaya başlayın yoksa trafiğiniz ve işletmeniz ölecektir. 

Peki bu değişen SEO yapısı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kaynak: https://neilpatel.com/blog/seo-dead/

İlgili Makaleler

6 Yorum

  1. Bu kadar özenli, detaylı yazı için emeklerinize sağlık. Açıkcası instagram hikaye reklamından görerek geldim 🙂 Şu biftek ile ilgili olan kısmı hayranlıkla okudum. Neler düşünüyor insanlar, ne kadar farklı açıdan inceliyorlar olayları ki böyle detayları buluyorlar. Tekrar yazıyı hazırlayan arkadaşın emeğine sağlık. Sitenizi daha fazla inceleyeceğim. Umarım youtube seo ile ilgili yazılar da bulabilirim. Başarılar

    1. Öncelikle bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederiz 😊 Maalesef Youtube SEO ile yazımız şu an bulunmuyor. En kısa zamanda yayınlayacağız. İyi günler dilerim 😊

  2. Etkileyici ve güzel bir içerik teşekkürler. Algoritmaların bu kadar sık degismesinin bir sebebi de Google sonuclarinin manipüle edilerek haksız rekabet uygulanmasi.

    Saygilarimla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu